Urla’da 5 Ocak’ta balıkçılar tarafından karaya çıkarılan 7,5 metre uzunluğunda 2 ton yükündeki köpek balığı, Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinin el koymasının akabinde İzmir Katip Çelebi Üniversitesinde (İKÇÜ) Su Eserleri Fakültesine getirildi.
İKÇÜ Su Ürünleri Fakültesi Temel Bilimler Kısmı Doktor Öğretim Üyesi Erhan Irmak’ın yer aldığı grup, dünyadaki en büyük deniz canlılarından olan büyük camgöz çeşidindeki köpek balığı için tahnit sürecine başladı.
Ekip, köpek balığının iç organlarının akabinde kemik ve kas dokusunu deriye ziyan vermeden çıkartıyor. “Diseksiyon” olarak isimlendirilen bu sürecin akabinde deri, tahnit sürecinde kullanılan kimyasal sıvının bulunduğu havuza konulacak ve burada 5 ay bekletilecek ve kurumaya bırakılacak.
Deri kuruduktan sonra 100 kilogram civarında elyafla doldurulacak ve balığa aslına uygun son görünümü verilecek.
Sonbaharda tamamlanması planlanan sürecin sonunda balık, üniversitedeki Deniz Canlıları Koleksiyonu Merkezinde sergilenecek.
YAKALANMASINDA KASIT YOK
Erhan Irmak, Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinin kendilerine ulaşmasıyla camgöz köpek balığından haberdar olduklarını ve çabucak Urla’daki balıkçı barınağına gittiklerini belirtti.
Burada büyük camgöz köpek balığı ölüsüyle karşılaştıklarını anlatan Irmak, “Bu balık, balıkçıların ağına kazara yakalanmış. Toplumsal medyada birçok temelsiz bilgiler dolaşıyor lakin olayda kasıt yok. Yasal alanda, kazara ağa takılıp ağda boğulmuş.” sözlerini kullandı.
Büyük camgöz köpek balığının muhafaza altında bir cins olduğunu belirten Irmak, “Dolayısıyla Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hızlıca aranarak balığın bize ulaştırılması epey gerçek bir karardı. Burada balığı bozmadan standa hazırlıyoruz. Deniz Canlıları Koleksiyon Merkezinde önümüzdeki sonbahar üzere sergileyeceğiz.” dedi.
AKDENİZ’DE ENDER GÖRÜLÜYOR
Büyük camgöz köpek balığının, balina köpek balığından sonra dünyadaki en büyük ikinci balık çeşidi olduğunu belirten Irmak, şöyle konuştu:
“Koruma altındaki bir tıp. Çok fazla rastlanılmayan bir balık. Akdeniz’de biraz daha az görülüyor. Haliyle bizim sularımızda rastlanılması sıkıntı bir tıp. Gerek boyutuyla gerekse de her vakit rastlanılmamasıyla insanların ilgisini çekiyor. Köpek bağlığı denince çabucak ‘canavar’ oluşları akla gelebiliyor ancak zararsız bir cins. Büsbütün denizde bulunan küçük plaktonik canlıları süzerek beslenen bir tıp.”
Balığın bilim insanları için de değerli olduğunu belirten Irmak, şunları kaydetti:
“Çünkü her vakit bilim adamlarının eline geçen örnekler değil bunlar. Yaptığımız çalışmanın bu tıbbın korunmasına yönelik çalışmalara katkıda bulunacağını düşünüyoruz. Bu balık buradaki (Koleksiyon Merkezindeki) tüm nesnelerden çok daha büyük. Aslında Türkiye’de şu an bu örneğe sahip, tek müze ve üniversiteyiz. Boyut prestijiyle Avrupa’daki örneklerin en büyüklerinden biri. Güzel bir biçimde tahnit edebilirsek, ülkemizde tahnit edilmiş birinci büyük camgöz olma özelliği taşıyacak.”
İKÇÜ Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse de üniversite olarak bilimsel çalışmalara değer verdiklerini söyledi.
İKÇÜ Su Ürünleri Fakültesi bünyesinde bulunan Deniz Canlıları Koleksiyon Merkezinin ziyarete açık olduğunu belirten Köse, “Öğretim üyesi arkadaşlarımız deniz canlılarının tanınması konusunda kıymetli çalışmalar yapıyor. Urla’da ağlara takılan büyük camgöz tipi köpek balığının da tahnit edilmesi ile bu eforlara bir yenisini ekliyoruz.” tabirini kullandı. (AA)